29 Temmuz 2021 Perşembe

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ   ANAYASA MAHKEMESİ

BAŞVURU, KARARIN SONUCUNU DEĞİŞTİREBİLECEK NİTELİKTE BİR İDDİAYA AYRI VE AÇIK YANIT VERİLMEMESİ NEDENİYLE  'GENEKÇELİ KARAR HAKKI' NIN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASINA İLİŞKİNDİR....

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

BİRİNCİ BÖLÜM

KARAR

SALİH SAVRAN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/12600)

Karar Tarihi: 28/1/2021

R.G. Tarih ve Sayı: 4/3/2021-31413

Başvuru Numarası : 2018/12600

Karar Tarihi : 28/1/2021

2

BİRİNCİ BÖLÜM

KARAR

Başkan : Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler : Hicabi DURSUN

Muammer TOPAL

Recai AKYEL

Selahaddin MENTEŞ

Raportör : Zehra GAYRETLİ

Başvurucu : Salih SAVRAN

Vekili : Av. Cemal ŞEKER

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, kararın sonucunu değiştirebilecek nitelikteki bir iddiaya ayrı ve açık

yanıt verilmemesi nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 14/5/2018 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden

sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından

yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin

birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık)

gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

Başvuru Numarası : 2018/12600

Karar Tarihi : 28/1/2021

3

8. Başvurucu, Eskişehir'in Mihalıççık ilçesi sınırları dâhilinde bulunan maden

arama sahası için tarafına işletme ruhsatı verilmesi talebiyle Enerji ve Tabii Kaynaklar

Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğüne (Genel Müdürlük) müracaat etmiştir.

9. Başvurucunun talebi kabul edilerek ilgili mevzuat uyarınca işletme ruhsat

bedelinin ödendiğine ve vadesi geçmiş borcun bulunmadığına dair mali belgelerin üç ay

içinde Genel Müdürlüğe teslim edilmesi gerektiği, belgelerin zamanında teslim edilmemesi

hâlinde idari para cezası uygulanacağı hususu Genel Müdürlüğün 25/8/2016 tarihli yazısında

belirtilmiştir.

10. Genel Müdürlüğün anılan yazısı başvurucunun "Ceyhun Atuf Kansu

Caddesi...Balgat/Çankaya/Ankara" adresine tebliğe çıkarılmış, tebligat evrakında da bu

adresin Merkezî Nüfus İdare Sistemi (MERNİS) kayıtlarından alındığı belirtilmiştir.

11. Tebligatın 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin

(2) numaralı fıkrasına göre 8/9/2016 tarihinde yapıldığı, anılan tarih üzerinden üç aydan fazla

süre geçmesine rağmen gerekli belgelerin teslim edilmediği gerekçesiyle bu defa başvurucu

hakkında Genel Müdürlüğün 4/9/2017 tarihli işlemi ile 21.116 TL idari para cezası

uygulanmıştır.

12. İdari para cezasına ilişkin evrak, başvurucunun "Göktürk Merkez Mahallesi...

Eyüp/İstanbul" adresinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.

13. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla temin edilen belgelere

göre başvurucunun "Göktürk Merkez Mahallesi... Eyüp/İstanbul" adresinin MERNİS

kayıtlarında görülen beyan ve tescil tarihinin 2/3/2016 olduğu anlaşılmıştır.

14. Başvurucu 7201 sayılı Kanun'un 21. maddesinin (2) numaralı fıkrası

kapsamında MERNİS'te kayıtlı bulunan adresine 8/9/2016 tarihinde yapıldığı belirtilen

tebligatın esasen MERNİS'te kayıtlı olmayan bir adrese yapıldığını, ayrıca bu tebligatın ilgili

mevzuatta belirtilen usule de uygun yapılmadığını, dolayısıyla tebligattan haberdar

olamadığını, hatalı tebligattan kaynaklanan idari para cezasının kaldırılması gerektiğini ileri

sürerek 27/11/2017 tarihinde Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğine başvuruda

bulunmuştur.

15. Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliğince 12/2/2018 tarihinde yetkisizlik kararı

verilerek dava dosyası, Mihalıççık Sulh Ceza Hâkimliğine (Hâkimlik) gönderilmiştir.

16. Hâkimlikçe 16/2/2018 tarihinde Tensip Tutanağı düzenlenerek idari para

cezasına dayanak teşkil eden bilgi ve belgelerin Genel Müdürlükten istenmesine karar

verilmiştir.

17. Genel Müdürlüğün 5/3/2018 havale tarihli cevap yazısında "itiraz konusu idari

para cezasının ilgili mevzuat çerçevesinde gerekli incelemeler yapıldıktan sonra

uygulandığı" belirtilerek söz konusu cezaya karşı yapılan itirazın reddedilmesi talep

edilmiştir. Anılan yazıda başvurucunun tebligatın hatalı yapıldığı iddiasına ilişkin herhangi

bir açıklamada bulunulmamıştır.

18. Hâkimliğin 19/3/2018 tarihli kararı ile "işletme ruhsatının düzenlenebilmesi için

mali eksikliklerin tamamlanmasına yönelik yapılan bildirimden itibaren üç ay içinde

eksikliklerin itiraz eden tarafından tamamlanmadığı, idari para cezasına itiraz edene yapılan

Başvuru Numarası : 2018/12600

Karar Tarihi : 28/1/2021

4

tebligatların usulüne uygun yapıldığı, bu bağlamda idari para cezası kararının hukuka uygun

olduğu[nun] anlaşıl[dığı]" gerekçesiyle başvurucunun idari para cezasının kaldırılmasına

ilişkin talebi reddedilmiştir.

19. Başvurucu 30/3/2018 tarihli dilekçesi ile özetle idari para cezasına konu

tebligatın MERNİS'te kayıtlı adresine yapıldığının belirtilmesine rağmen bu adresin

MERNİS'te kayıtlı bir adres olmadığını, MERNİS kayıtları kontrol edilmeden yapıldığı

anlaşılan tebligata dayalı olarak idari yaptırıma maruz kalmasının hukuka aykırı olduğunu,

hatalı adrese tebligat yapıldığına ilişkin itirazının ise Hâkimliğin gerekçeli kararında

karşılanmadığını, adresin tespiti için MERNİS kayıtlarının kontrol edilmesi hâlinde maddi

gerçeğin ortaya çıkacağını belirterek karara itiraz etmiştir.

20. Eskişehir 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 6/4/2018 tarihli kararı ile "dosya içeriğine

göre Mihalıççık Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/03/2018 tarih ve 2018/12 değişik iş sayılı

başvurunun reddine dair verilen kararı usul ve yasaya uygun olup, herhangi bir isabetsizlik

görülmediği" gerekçesiyle başvurucunun itirazı reddedilmiştir.

21. Nihai karar 13/4/2018 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.

22. Başvurucu 14/5/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

23. 7201 sayılı Kanun’un 10. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.

Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat

yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi,

bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."

24. 7201 sayılı Kanun'un 21. maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:

"Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste

hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ

olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir

veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden

ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya

yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."

V. İNCELEME VE GEREKÇE

25. Mahkemenin 28/1/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip

gereği düşünüldü:

A. Gerekçeli Karar Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları

26. Başvurucu, idari yaptırım kararına itirazlarının gerekçe gösterilmeksizin

reddedildiğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Başvuru Numarası : 2018/12600

Karar Tarihi : 28/1/2021

5

2. Değerlendirme

27. Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde

davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir."

28. Anayasa'nın 141. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

“Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır”

a. Kabul Edilebilirlik Yönünden

29. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini

gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan gerekçeli karar hakkının ihlal

edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

b. Esas Yönünden

i. Genel İlkeler

30. Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında herkesin adil yargılanma hakkına

sahip olduğu belirtilmiş ancak gerekçeli karar hakkından açıkça söz edilmemiştir. Bununla

birlikte Anayasa'nın 36. maddesine "adil yargılanma" ibaresinin eklenmesine ilişkin

gerekçede, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde de güvence altına alınan adil

yargılanma hakkının madde metnine dâhil edildiği vurgulanmıştır. Nitekim Avrupa İnsan

Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki hakkaniyete uygun

yargılanma hakkının kapsamına gerekçeli karar hakkının da dâhil olduğunu Avrupa İnsan

Hakları Mahkemesi birçok kararında vurgulamıştır. Dolayısıyla Anayasa’nın 36. maddesinde

düzenlenen adil yargılanma hakkının gerekçeli karar hakkı güvencesini de kapsadığının kabul

edilmesi gerekir (Abdullah Topçu, B. No: 2014/8868, 19/4/2017, § 75).

31. Anayasa'nın 141. maddesinin üçüncü fıkrasında da “Bütün mahkemelerin her

türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” denilerek mahkemelere kararlarını gerekçeli yazma

yükümlülüğü yüklenmiştir. Anayasa’nın bütünlüğü ilkesi gereği, anılan Anayasa kuralı da

gerekçeli karar hakkının değerlendirilmesinde gözönünde bulundurulmalıdır (Abdullah

Topçu, § 76).

32. Gerekçeli karar hakkı, kişilerin adil bir şekilde yargılanmalarını sağlamayı ve

denetlemeyi amaçlamaktadır. Bu hak, tarafların muhakeme sırasında ileri sürdükleri

iddialarının kurallara uygun biçimde incelenip incelenmediğini bilmeleri ve demokratik bir

toplumda kendi adlarına verilen yargı kararlarının sebeplerini toplumun öğrenmesinin

sağlanması için de gereklidir (Sencer Başat ve diğerleri [GK], B. No: 2013/7800, 18/6/2014,

§§ 31, 34).

33. Mahkemelerin anılan yükümlülüğü, yargılamada ileri sürülen her türlü iddia ve

savunmaya karar gerekçesinde ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi gerektiği şeklinde

anlaşılamaz. Ancak derece mahkemeleri, kendilerine sunulan tüm iddialara yanıt vermek

zorunda değilse de (Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, § 56) davanın esas

sorunlarının incelenmiş olduğu gerekçeli karardan anlaşılmalıdır.

Başvuru Numarası : 2018/12600

Karar Tarihi : 28/1/2021

6

34. Kanun yolu incelemesi yapan mercinin yargılamayı yapan mahkemeyle aynı

sonuca ulaşması ve bunu aynı gerekçeyi kullanarak veya atıfla kararına yansıtması kararın

gerekçelendirilmiş olması bakımından yeterlidir (Yasemin Ekşi, § 57).

35. Bir davada tarafların -hukuk düzenince- hangi nedenle haklı veya haksız

görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri için usulüne uygun şekilde oluşturulmuş,

hükmün içerik ve kapsamı ile bu hükme varılırken mahkemenin neleri dikkate aldığı ya da

almadığını gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir

gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması gerekçeli karar hakkı

yönünden zorunludur (Sencer Başat ve diğerleri, § 38).

ii. İlkelerin Olaya Uygulanması

36. Somut olayda başvurucu, aleyhine düzenlenen idari yaptırım kararına itiraz

etmiş; MERNİS'te kayıtlı olduğunun tespit edildiği belirtilen adrese MERNİS adres

araştırması yapılmadan tebligat yapıldığını, nitekim MERNİS adres araştırması yapılmış

olsaydı tebligatın doğru adrese yapılmış olacağını, dolayısıyla idari yaptırıma konu tebligatın

hatalı olduğunu iddia etmiş; Hâkimlikçe bu iddiaları ile ilgili değerlendirme yapılmadan

itirazın reddine karar verildiğini belirtmiştir.

37. Hâkimlikçe 16/2/2018 tarihinde tensip tutanağı düzenlenerek ilgili kurumdan

idari para cezasına dayanak teşkil eden bilgi ve belgeler istenmiş ve itiraz incelemesi dosya

üzerinden yapılmıştır. Hâkimlik itiraz incelemesinde ilgili kurumdan gelen cevap yazısı,

toplanan deliller ve tüm dosya kapsamını değerlendirdiğini, itiraza konu idari para cezasının

ve tebligatların hukuka uygun olduğunu belirterek başvurucunun itirazını reddetmiştir.

İtirazın reddi kararında, idari yaptırım kararına konu tebligatların hukuka uygun olduğunun

belirtilmesi ile yetinilmiş; başkaca bir gerekçeye yer verilmemiştir.

38. Başvuru konusu olayda uyuşmazlık konusu tebligatın 8/9/2016 tarihinde 7201

sayılı Kanun'un 21. maddesi uyarınca başvurucunun "Ceyhun Atuf Kansu

Caddesi...Balgat/Çankaya/Ankara" adresine yapıldığı görülmektedir (bkz. §§ 10, 11). İdare

tarafından düzenlenen tebligat evrakında bu adresin MERNİS kayıtlarından alındığı

belirtilmiştir. Bununla birlikte başvurucu; tebliğin çıkarıldığı tarihte MERNİS'te kayıtlı

olduğu belirtilen bu adresin esasen söz konusu tarihte MERNİS'te kayıtlı olmadığını, adresin

hatalı tespit edildiğini, MERNİS kayıtlarının tetkik edilmesi hâlinde bu durumun açıkça

görüleceğini yargılamanın tüm aşamalarında ileri sürmüştür. MERNİS kayıtlarına göre de

başvurucunun -uyuşmazlık konusu tebligat tarihinden önce olmak üzere- adres taşıma işlemi

yaparak 2/3/2016 tarihinde "Göktürk Merkez Mahallesi... Eyüp/İstanbul" adresini beyan ettiği

ve aynı tarihte adresin tescil işleminin yapıldığı, söz konusu adresin hâlihazırda

başvurucunun MERNİS'te kayıtlı adresi olduğu görülmektedir (bkz. §§ 12,13). Buna göre

başvurucunun idare tarafından düzenlenen tebligat evrakında MERNİS kayıtlarından alındığı

belirtilen adresinin tebliğin çıkarıldığı tarihte MERNİS kayıtlarında mevcut olmadığı

yönündeki iddiasının kararın sonucunu değiştirebilecek nitelikte bir iddia olmasına rağmen

Hâkimliğin gerekçeli kararında buna ilişkin ayrı ve açık bir cevap verilmediği anlaşılmaktadır.

39. Hâkimliğin itirazın reddi kararının gerekçesinde -başvurucunun tüm iddialarını

gerekçelendirmek zorunda olmamakla birlikte- başvurucunun itirazına temel teşkil eden,

sonuca etkili olabilecek MERNİS kayıtlarında mevcut olan adresine değil bu kayıtlarda

bulunmayan başka bir adrese tebligat yapıldığı iddiası hakkında değerlendirme yapmayarak

bunu yanıtsız bırakması verilen kararda yeterli gerekçenin bulunduğunun kabul edilmemesi

Başvuru Numarası : 2018/12600

Karar Tarihi : 28/1/2021

7

sonucunu doğuracaktır. Kanun yolu merciinin de bu iddiaya dair bir değerlendirme

yapmadığı, başvurucunun itirazının reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle

yargılama süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurucunun gerekçeli karar hakkının

ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

40. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence

altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine

karar verilmesi gerekir.

c. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

41. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve

Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"(1)Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine

karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için

yapılması gerekenlere hükmedilir…

(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını

ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir.

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine

tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.

Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında

açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar

verir."

42. Başvurucu, ihlalin tespiti ile tazminat talebinde bulunmuştur.

43. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Doğan ([GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018)

kararında ihlal sonucuna varıldığında ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağı hususunda genel

ilkeler belirlenmiştir. Anayasa Mahkemesi diğer bir kararında ise bu ilkelerle birlikte ihlal

kararının yerine getirilmemesinin sonuçlarına da değinmiş ve bu durumun ihlalin devamı

anlamına geleceği gibi ilgili hakkın ikinci kez ihlal edilmesiyle sonuçlanacağına işaret

etmiştir (Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019).

44. Bireysel başvuru kapsamında bir temel hakkın ihlal edildiğine karar verildiği

takdirde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırıldığından söz edilebilmesi için temel kural,

mümkün olduğunca eski hâle getirmenin yani ihlalden önceki duruma dönülmesinin

sağlanmasıdır. Bunun için ise öncelikle ihlalin kaynağı belirlenerek devam eden ihlalin

durdurulması, ihlale neden olan karar veya işlemin ve bunların yol açtığı sonuçların ortadan

kaldırılması, varsa ihlalin sebep olduğu maddi ve manevi zararların giderilmesi, ayrıca bu

bağlamda uygun görülen diğer tedbirlerin alınması gerekmektedir (Mehmet Doğan, §§ 55,

57).

45. İhlalin mahkeme kararından kaynaklandığı veya mahkemenin ihlali

gideremediği durumlarda Anayasa Mahkemesi, 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (2)

numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 79. maddesinin (1) numaralı fıkrasının

(a) bendi uyarınca ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama

yapılmak üzere kararın bir örneğinin ilgili mahkemeye gönderilmesine hükmeder. Anılan

yasal düzenleme, usul hukukundaki benzer hukuki kurumlardan farklı olarak ihlali ortadan

kaldırmak amacıyla yeniden yargılama sonucunu doğuran ve bireysel başvuruya özgülenen

Başvuru Numarası : 2018/12600

Karar Tarihi : 28/1/2021

8

bir giderim yolunu öngörmektedir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi tarafından ihlal kararına

bağlı olarak yeniden yargılama kararı verildiğinde, usul hukukundaki yargılamanın

yenilenmesi kurumundan farklı olarak ilgili mahkemenin yeniden yargılama sebebinin

varlığını kabul hususunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla böyle bir

kararın kendisine ulaştığı mahkemenin yasal yükümlülüğü, ilgilinin talebini beklemeksizin

Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı nedeniyle yeniden yargılama kararı vererek devam eden

ihlalin sonuçlarını gidermek üzere gereken işlemleri yerine getirmektir (Mehmet Doğan, §§

58, 59; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), §§ 57-59, 66, 67).

46. İncelenen başvuruda Anayasa'nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma

hakkı kapsamında gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla

somut başvuruda ihlalin mahkeme kararından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

47. Bu durumda gerekçeli karar hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması

için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Yapılacak yeniden

yargılama ise bireysel başvuruya özgü düzenleme içeren 6216 sayılı Kanun'un 50.

maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına

yöneliktir. Bu kapsamda yapılması gereken iş, yeniden yargılama kararı verilerek Anayasa

Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere

uygun yeni bir karar verilmesinden ibarettir. Bu sebeple kararın bir örneğinin yeniden

yargılama yapılmak üzere Mihalıççık Sulh Ceza Hâkimliğine (2018/12 D. İş) gönderilmesine

karar verilmesi gerekir.

48. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının

yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi

gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

49. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 294,70 TL harç ve 3.600 TL vekâlet

ücretinden oluşan toplam 3.894,70 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar

verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR

OLDUĞUNA,

B. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı

kapsamındaki gerekçeli karar hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin gerekçeli karar hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan

kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Mihalıççık Sulh Ceza Hâkimliğine

(2018/12 D. İş) GÖNDERİLMESİNE,

D. Tazminata ilişkin talebin REDDİNE,

E. 294,70 TL harç ve 3.600 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 3.894,70 TL

yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

Başvuru Numarası : 2018/12600

Karar Tarihi : 28/1/2021

9

F. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye

Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması

hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ

UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 28/1/2021

tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan Üye Üye

Hasan Tahsin GÖKCAN Hicabi DURSUN Muammer TOPAL

Üye Üye

Recai AKYEL Selahaddin MENTEŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder