11. ZORLUKLAR İNSANI ZORLU KILAR. ZOR OLANI SEÇ VE ÇALIŞ. RAHATLIK TEMBELLİK GETİRİR.
a. Rahatlık rahatsızlık verir. Zor, insanı zorlu kılar. Zorluklarla geçmemiş hayatta başarı yoktur. Çocuklara rahatlık vermek, onları tembelliğe, ruhlarını ölüme alıştırmak gibidir.
b. Arkadaşlarım Ankara’da çalışmanın, toplum Polisi olmanın zorluklarını anlata anlata bitiremiyorlardı. Ben gönüllü olarak Ankara’ya, Toplum Polisine katılmak için gidiyordum.
c. Hedefim vardı. Yüksek okul ya da fakülte bitirecektim. Oku! Babam da ‘’OKU’’ derdi. Rahmetli Babaannem de! Annemin okuma yazma sevdasını yaşadım. Annem farklı bir ses tonuyla ‘’ oku oğlum, oku ‘’ derdi. Anlamazdım annemin yüreğindeki yangını! Annemin içindeki okuma sevdasının ateşini hissettiğimde, iş işten geçmişti.
d. Babaannemin, annemin okuma-yazması yoktu. Yüzlerce annemiz gibi bu sevda ile onların bağrı yanıyordu. Annem son yıllarında öğrenmek istedi. Biz, başta ben, evlatları hayır etmedik! Annem o aşkla rahmetli oldu.
e. Babam 1908 doğumluydu. İlkokul 3’ü bitirmişti. Osmanlıca eğitim almıştı. Latin harfleriyle okuma-yazmayı kendi çabalarıyla öğrenmişti.
f. Babamın okul dönemi zordu. Köyünden uzak, başka bir köye gitmek zorundaydı. Köyümüzde okul yoktu. Babam okumak, babaannem okutmak istiyordu. Öyle de oldu!
g. Babaannem iki köy arasındaki dere yatağından geçirene kadar refakat edermiş sevgili oğluna, her anne gibi. Sabah götürür, akşam getirirmiş!
h. Kocasını kaybedince babaannem, oğlunu karnında taşıyormuş! Kocasının ölümünden 2 ay sonra doğurmuş, oğlu Bahri’yi…
i. Babam, babasını görmemiş hiç! Yetimleri severdi, babam. Onlara kol kanat germeyi öğretmişti, bize. Allah razı olsun. Örnek çok davranışları vardı.
j. Sonra kendisinden küçük de olsa, komşularımız Hamdi Amca ve Hacı Ali Amca katılmış babama. Babam hem abi, hem hami olmuş onlara!
k. Yazısını Osmanlıca , hesabını Arap Rakamlarıyla çalışırdı. Köyün okuyan, okuma-yazma bilen bir kaç kişisinden biriydi, babam. Saygın bir adamdı.
l. Oku, derdi. Bilgi zenginliktir, derdi. Bir ormanda bir ağaç yalnız büyüyemez, yanında üçgen misali tabana ihtiyacı var, derdi.
m. Dayanışmayı önerirdi. Kardeşlerine, akrabalarına, komşularına, yetimlere, yolculara, yoksullara, elinin altındakilere sahip çık derdi.
n. Yanındakileri koru, kimseyi aşağılama, aşağılamak aşağılık getirir, derdi. İnsan olarak geldik, insan kalıp, insan gitmeliyiz, derdi.
o. Selamlık adamlar, merhabalık adamlar, sohbetlik adamlar, muhabbetlik adamlar var, sırdaşlık adam yoktur, derdi!
p. Babam enteresan bir adamdı. Susarak tedirgin eder, bakarak döver, gülerek terbiye eder, bir kaç kelimeyle çok şey söylerdi.
q. Özü, sözü birdi. Davranışlarıyla öğretir, hataya düşmeden uyarır, yalana tepki gösterir, doğruya ceza vermezdi!
r. Babam, 45 yaşında evlenmenin, torunu yaşındaki çocuğuyla arkadaş olmanın heyecanını yaşardı! Annesini bağrına basardı!
s. Annesi yani babaannem hepimiz için kutsaldı! Bu aile, Allah’tan sonra bu günlerini babaannesine borçludur, dersem; doğru söylemiş olurum.
t. Köyümüzde Babaannem Mahallemizin bilge hanımefendisiydi. İlk okulu köyde O’nun yanında bitirdim. 2 yıl ara verdim, köyde O’nunla yaşadım.
u. Tokat’a eğitim için, İHO'ya1963 yılı Eylül Ayında gittim. Peşimden Babaannem toprağa secde eder, '' Allah'ım bir kuş gibi kanat ver, Tokat'a gideyim, torunumu kuş bakışı da olsa göreyim, döneyim '' diye dua edermiş!
ü. 29 Ekimde Babaannemi sürpriz bir şekilde ziyarete geldim. Babaannem bana sürpriz yapmıştı! Ölümüne inanamadım, ikna olmadım.
v. Köyde 5 gün mezarına uğramadım. Babaannem mezarından kalkıp yanıma gelmemişti! Sonunda ben yanına gittim, mezarının başında hıçkırıklarla yeniden ağladım. Babaannem artık dönmeyecekti, dünyam kararmıştı.
w. Zor günlerimiz oldu. Zorluklar bizi pişirdi. Zorluklara dayanıklı hale getirdi. Allah üstesinden geleceğimiz zorluklar nasip etsin, diye dua ettik. Zorluklar kısa ömürlüdür. Güzel taraflarından biri de budur! Her şeyin sonu gibi zorlukların da sonu vardır. Her sonun bir başlangıcı vardır: Zirveye çıkıp, zirveden inmek gibi bir şey.
x. Zorlukların güzel tarafları da vardır. En güzel tarafı insanı insan yapar!
y. Zorlukların sırrı, İnsana kattığı kuvvet, karakterini şekillendiren güçtür. O kuvvet mücadelenin anahtarıdır. Mücadele başarının kendisidir. Allah mücadele gücümüzü son nefesimize kadar insanlara hizmet için adamayı nasip etsin.
a. Rahatlık rahatsızlık verir. Zor, insanı zorlu kılar. Zorluklarla geçmemiş hayatta başarı yoktur. Çocuklara rahatlık vermek, onları tembelliğe, ruhlarını ölüme alıştırmak gibidir.
b. Arkadaşlarım Ankara’da çalışmanın, toplum Polisi olmanın zorluklarını anlata anlata bitiremiyorlardı. Ben gönüllü olarak Ankara’ya, Toplum Polisine katılmak için gidiyordum.
c. Hedefim vardı. Yüksek okul ya da fakülte bitirecektim. Oku! Babam da ‘’OKU’’ derdi. Rahmetli Babaannem de! Annemin okuma yazma sevdasını yaşadım. Annem farklı bir ses tonuyla ‘’ oku oğlum, oku ‘’ derdi. Anlamazdım annemin yüreğindeki yangını! Annemin içindeki okuma sevdasının ateşini hissettiğimde, iş işten geçmişti.
d. Babaannemin, annemin okuma-yazması yoktu. Yüzlerce annemiz gibi bu sevda ile onların bağrı yanıyordu. Annem son yıllarında öğrenmek istedi. Biz, başta ben, evlatları hayır etmedik! Annem o aşkla rahmetli oldu.
e. Babam 1908 doğumluydu. İlkokul 3’ü bitirmişti. Osmanlıca eğitim almıştı. Latin harfleriyle okuma-yazmayı kendi çabalarıyla öğrenmişti.
f. Babamın okul dönemi zordu. Köyünden uzak, başka bir köye gitmek zorundaydı. Köyümüzde okul yoktu. Babam okumak, babaannem okutmak istiyordu. Öyle de oldu!
g. Babaannem iki köy arasındaki dere yatağından geçirene kadar refakat edermiş sevgili oğluna, her anne gibi. Sabah götürür, akşam getirirmiş!
h. Kocasını kaybedince babaannem, oğlunu karnında taşıyormuş! Kocasının ölümünden 2 ay sonra doğurmuş, oğlu Bahri’yi…
i. Babam, babasını görmemiş hiç! Yetimleri severdi, babam. Onlara kol kanat germeyi öğretmişti, bize. Allah razı olsun. Örnek çok davranışları vardı.
j. Sonra kendisinden küçük de olsa, komşularımız Hamdi Amca ve Hacı Ali Amca katılmış babama. Babam hem abi, hem hami olmuş onlara!
k. Yazısını Osmanlıca , hesabını Arap Rakamlarıyla çalışırdı. Köyün okuyan, okuma-yazma bilen bir kaç kişisinden biriydi, babam. Saygın bir adamdı.
l. Oku, derdi. Bilgi zenginliktir, derdi. Bir ormanda bir ağaç yalnız büyüyemez, yanında üçgen misali tabana ihtiyacı var, derdi.
m. Dayanışmayı önerirdi. Kardeşlerine, akrabalarına, komşularına, yetimlere, yolculara, yoksullara, elinin altındakilere sahip çık derdi.
n. Yanındakileri koru, kimseyi aşağılama, aşağılamak aşağılık getirir, derdi. İnsan olarak geldik, insan kalıp, insan gitmeliyiz, derdi.
o. Selamlık adamlar, merhabalık adamlar, sohbetlik adamlar, muhabbetlik adamlar var, sırdaşlık adam yoktur, derdi!
p. Babam enteresan bir adamdı. Susarak tedirgin eder, bakarak döver, gülerek terbiye eder, bir kaç kelimeyle çok şey söylerdi.
q. Özü, sözü birdi. Davranışlarıyla öğretir, hataya düşmeden uyarır, yalana tepki gösterir, doğruya ceza vermezdi!
r. Babam, 45 yaşında evlenmenin, torunu yaşındaki çocuğuyla arkadaş olmanın heyecanını yaşardı! Annesini bağrına basardı!
s. Annesi yani babaannem hepimiz için kutsaldı! Bu aile, Allah’tan sonra bu günlerini babaannesine borçludur, dersem; doğru söylemiş olurum.
t. Köyümüzde Babaannem Mahallemizin bilge hanımefendisiydi. İlk okulu köyde O’nun yanında bitirdim. 2 yıl ara verdim, köyde O’nunla yaşadım.
u. Tokat’a eğitim için, İHO'ya1963 yılı Eylül Ayında gittim. Peşimden Babaannem toprağa secde eder, '' Allah'ım bir kuş gibi kanat ver, Tokat'a gideyim, torunumu kuş bakışı da olsa göreyim, döneyim '' diye dua edermiş!
ü. 29 Ekimde Babaannemi sürpriz bir şekilde ziyarete geldim. Babaannem bana sürpriz yapmıştı! Ölümüne inanamadım, ikna olmadım.
v. Köyde 5 gün mezarına uğramadım. Babaannem mezarından kalkıp yanıma gelmemişti! Sonunda ben yanına gittim, mezarının başında hıçkırıklarla yeniden ağladım. Babaannem artık dönmeyecekti, dünyam kararmıştı.
w. Zor günlerimiz oldu. Zorluklar bizi pişirdi. Zorluklara dayanıklı hale getirdi. Allah üstesinden geleceğimiz zorluklar nasip etsin, diye dua ettik. Zorluklar kısa ömürlüdür. Güzel taraflarından biri de budur! Her şeyin sonu gibi zorlukların da sonu vardır. Her sonun bir başlangıcı vardır: Zirveye çıkıp, zirveden inmek gibi bir şey.
x. Zorlukların güzel tarafları da vardır. En güzel tarafı insanı insan yapar!
y. Zorlukların sırrı, İnsana kattığı kuvvet, karakterini şekillendiren güçtür. O kuvvet mücadelenin anahtarıdır. Mücadele başarının kendisidir. Allah mücadele gücümüzü son nefesimize kadar insanlara hizmet için adamayı nasip etsin.
YARIN: 12. ZORLUKLARLA KAZANILAN SABIR, SEBAT, GAYRET, KARARLILIK….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder