26. KANUNİ UYGULAMALAR, KEYFİ UYGULAMARDAN ÇOKTU!
a. Yine de polisliği seviyordu. Kanuni uygulamalar, keyfi uygulamalardan çoktu. Polislik memurluk demekti, polis olunca sevdiğine kavuşabilecekti. Ebeveynler o dönemde kızlarını memurlara memnuniyetle veriyordu. Kızlarının geleceklerini bu şekilde garanti altına alacaklarına inanıyorlardı. İşsizlik vardı. Bayanlar için fazla iş imkanı da yoktu. İnsanların adamlıklarından ziyade, memurluğuna bakıyorlardı. Bu konuda askerler tercihte birinci sıradaydı. Polislerin sırası anarşi ve terörden biraz gerilere düşmüştü. Ne de olsa gelecekleri karanlıktı.
a. Yine de polisliği seviyordu. Kanuni uygulamalar, keyfi uygulamalardan çoktu. Polislik memurluk demekti, polis olunca sevdiğine kavuşabilecekti. Ebeveynler o dönemde kızlarını memurlara memnuniyetle veriyordu. Kızlarının geleceklerini bu şekilde garanti altına alacaklarına inanıyorlardı. İşsizlik vardı. Bayanlar için fazla iş imkanı da yoktu. İnsanların adamlıklarından ziyade, memurluğuna bakıyorlardı. Bu konuda askerler tercihte birinci sıradaydı. Polislerin sırası anarşi ve terörden biraz gerilere düşmüştü. Ne de olsa gelecekleri karanlıktı.
ECEL ZIRHTIR! ZORLUK KUVVETTİR!
Polislerin yarınlarından emin değillerdi. Terör vardı bir gün kapıya ölüm haberi gelebilirdi. Kimse kızının dul kalmasını istemezdi. Eceli düşünen yoktu! Halbuki Hz. Ali, ‘’ Ecelim zırhımdır.’’ diyordu.
b. Polis kanunsuzlarla uğraşıyordu. Terörle, anarşi ile tomlumsal olaylarla içiçe yaşıyor gibiydi. Her gün ölümle burun buruna geliyordu.Bugün de polis tehlike sınırında çıkamıyordu. Dahili ve harici tehlikeler ülkemizde kol geziyordu. Bütün bunlara ragmen polisti, mesleğine saygılı, herkese sevgili olmalıydı. Bunu gerçekleştirebilirdi. Bütün mesele kanunlara saygıdan geçiyordu. .
b. Polis kanunsuzlarla uğraşıyordu. Terörle, anarşi ile tomlumsal olaylarla içiçe yaşıyor gibiydi. Her gün ölümle burun buruna geliyordu.Bugün de polis tehlike sınırında çıkamıyordu. Dahili ve harici tehlikeler ülkemizde kol geziyordu. Bütün bunlara ragmen polisti, mesleğine saygılı, herkese sevgili olmalıydı. Bunu gerçekleştirebilirdi. Bütün mesele kanunlara saygıdan geçiyordu. .
ZORLUK KUVVETTİR!
c. İnsanın kendisini içinde bulunduğu topluma kabul ettirme mücadelesinin çetin bir şey olduğunu düşündü. Bu zor bir şeydi. Zor şeye talip olmuştu. Diğer taraftan, kolay yapılacak şeyleri herkes yapabilirdi. Zora alışan için kolay daha kolay olurdu. Zorlu denemeliydi, zorlu olmalı, zorlu kalmalıydı.
d. Zorluklar peşini bırakmıyordu. Küçük yaşlarda tatil dönemlerinde köye taşınıyordu. Her yaz köydeki profiller de değişiyordu. Köyde bağ vardı, bahçe vardı, çalışmak gerekiyordu. Cuma günleri insanlar cuma vakti camide toplanır, birbirlerini görme imkanı bulurlardı. Fiziki yapısı gelişmemiş, yaşı küçük olanlarından biriydi, yaşına uygun arkadaş bulamıyordu. Köydeki gençlerin yaş ortalamaları büyüktü. O gençlerin arasına girmekte zorlanıyordu. Onların arasına katılmak en büyük arzusuydu.Bu yüzden sigaraya da bebek yaşta başlamıştı. O gençler arasında dışlanmak istemiyordu. Dışlandığı noktaya bir yerden ulaşması gerekiyordu. Gençler arasına katılma arzusu depreşmişti. Gençlerin arasına jelatinli bafra sigara paketi elinde katılabilmişti. Birden bugünün gençlerini düşündü. Uyuşturucu ile sigaranın ne farkı vardı. Aynı durumda gençler uyuşturucuya alışabilirdi. Tecrübesini gençler için kullanmalıydı. Gençlerin çoğu kez sınırı olmazdı.
e. Gençler bir önceki kuşaktan kibirli davranmayı öğrenmişti, burunlarından kıl aldırmıyorlardı. Kibirli davranışlar aşağılamayı, aşağılamalar aşağılanmayı, karşılıklı bu davranışlar da kişileri aşağılık hale geliyordu. Polise, askere, devlete karşı gelmeler çoğalmıştı. Polis kuvvet demekti, kuvvete karşı gelmek bir başka otorite sağlıyordu.
d. Zorluklar peşini bırakmıyordu. Küçük yaşlarda tatil dönemlerinde köye taşınıyordu. Her yaz köydeki profiller de değişiyordu. Köyde bağ vardı, bahçe vardı, çalışmak gerekiyordu. Cuma günleri insanlar cuma vakti camide toplanır, birbirlerini görme imkanı bulurlardı. Fiziki yapısı gelişmemiş, yaşı küçük olanlarından biriydi, yaşına uygun arkadaş bulamıyordu. Köydeki gençlerin yaş ortalamaları büyüktü. O gençlerin arasına girmekte zorlanıyordu. Onların arasına katılmak en büyük arzusuydu.Bu yüzden sigaraya da bebek yaşta başlamıştı. O gençler arasında dışlanmak istemiyordu. Dışlandığı noktaya bir yerden ulaşması gerekiyordu. Gençler arasına katılma arzusu depreşmişti. Gençlerin arasına jelatinli bafra sigara paketi elinde katılabilmişti. Birden bugünün gençlerini düşündü. Uyuşturucu ile sigaranın ne farkı vardı. Aynı durumda gençler uyuşturucuya alışabilirdi. Tecrübesini gençler için kullanmalıydı. Gençlerin çoğu kez sınırı olmazdı.
e. Gençler bir önceki kuşaktan kibirli davranmayı öğrenmişti, burunlarından kıl aldırmıyorlardı. Kibirli davranışlar aşağılamayı, aşağılamalar aşağılanmayı, karşılıklı bu davranışlar da kişileri aşağılık hale geliyordu. Polise, askere, devlete karşı gelmeler çoğalmıştı. Polis kuvvet demekti, kuvvete karşı gelmek bir başka otorite sağlıyordu.
f. Polislik kutsal bir meslekti. Uyuşturucuya bulaşma ihtimali olan gençlere yardım edecekti. Bunu satan, dağıtanlarla mücade edecekti. Arsıza, uğursuza aman vermeyecekti. Kendinden gurur duydu. Ne olursa olsun, kendisine uygun mesleği seçmişti. İnsana iyilik yapabilmenin bir yolu da polislik mesleğini icra etmekti. Yasalara, yönetmeliklere uygun davranmalıydı. Teröre bulaşan gençlere de acıyordu. İnsanlara yazık oluyordu.
g. Keyfi davranışlara da karşı çıkacaktı. Memur ya da vatandaş farketmezdi. Mesleğinin sonuna kadar polis memuru kalacak değildi. Rütbesi yükseldikçe, etki alanları genişleyecekti. Hedeflerini geniş tutuyordu. Bunları düşününce biraz rahatladı. Kimseye taviz vermeyecekti. Bunun için baskı görse bile doğru olanı yapacaktı. Doğruyu yapmaya önce kendinden başlamalıydı. Değişim benden başlar, diye mırıldandı. Yakınındaki arkadaşların da yanılmalarına, yanıltılmalarına fırsat vermeyecekti.
g. Keyfi davranışlara da karşı çıkacaktı. Memur ya da vatandaş farketmezdi. Mesleğinin sonuna kadar polis memuru kalacak değildi. Rütbesi yükseldikçe, etki alanları genişleyecekti. Hedeflerini geniş tutuyordu. Bunları düşününce biraz rahatladı. Kimseye taviz vermeyecekti. Bunun için baskı görse bile doğru olanı yapacaktı. Doğruyu yapmaya önce kendinden başlamalıydı. Değişim benden başlar, diye mırıldandı. Yakınındaki arkadaşların da yanılmalarına, yanıltılmalarına fırsat vermeyecekti.
ZORLUK USTADIR!
h. Hayat kendisine çok şey öğretmişti. İstanbul pazarlarında çeyiz eşyası satmıştı. Şişli site sineması önünde çata-pat mısır, kestane satmıştı. İnsanları sokaktan tanıyordu. Birbirleriyle kavgalarını bilirdi. Zorlukların kendisini pişirdiğini, gücü kuvveti yerinde olduğunu düşündü. Zorluk ustaydı.
i. Şimdi de polislikte farklı bir tecrübe yaşıyordu. Yanıbaşındaki biri yanlış yapınca, insanlar yanıbaşındakine ne yanlışı düzeltmesini söyler, ne de yanlış yapıldığını bir üst makama bildirirlerdi. Halbuki insanların yanıbaşındaki ile ilgili sorumluluğu vardı.
h. Hayat kendisine çok şey öğretmişti. İstanbul pazarlarında çeyiz eşyası satmıştı. Şişli site sineması önünde çata-pat mısır, kestane satmıştı. İnsanları sokaktan tanıyordu. Birbirleriyle kavgalarını bilirdi. Zorlukların kendisini pişirdiğini, gücü kuvveti yerinde olduğunu düşündü. Zorluk ustaydı.
i. Şimdi de polislikte farklı bir tecrübe yaşıyordu. Yanıbaşındaki biri yanlış yapınca, insanlar yanıbaşındakine ne yanlışı düzeltmesini söyler, ne de yanlış yapıldığını bir üst makama bildirirlerdi. Halbuki insanların yanıbaşındaki ile ilgili sorumluluğu vardı.
TEMBELLER BASKI KURUYORLARDI!
Tembeller baskı kuruyorlardı. Onlardan kaynaklanan hususta ne eleştiri, ne de konunun bir üst makama intikalini isterlerdi. Bunun adına gammazlık, ispiyonculuk diyorlardı. Tembellerin, ömrü billah tembel kalmak için uydurdukları bir silahtı. Bu silahı samimi ve saf insanları baskı altına almak için kullanıyorlardı. Kendileri işlerini yapmıyorlardı. Uyarılmak istemiyorlardı. Tembellikten kurtulmak için bir gayretleri yoktu.
j. Tembeller, her türlü rezaleti yaparlardı; eleştirirsen kızarlardı, boş tencere gibi gürültü yaparlardı. Tembeller utanmazlardı. Yüzleri de kızarmazdı. Zamanı israf ederler, görevlerini yapmazlar, işlerini de senin yapmanı beklerlerdi. Sonra haline şükretti; hiç olmazsa onlar gibi davranmıyordu. Tembellerin işi zor-kolaydı! Tembellikten kurtulmanı yolları vardı. Istemek gerekiyordu. İstediğinde çareler vardı.
k. İnsan herkese kendini kabul ettirebilirdi. Tembellere Kabul ettiremezdi. Tembeller, dünyaya müsbet gözlükten bakmazlardı. Menfi gözlüklerinden vazgeçmezlerdi. Olumsuzluk ruhlarına işlemişti. Tembeller iflah olmazdı. Hayattan bezgin bir halleri olurdu. Tembellik bir hastalık değildi. Tembellikten kurtulmak mümkündü. Bir uzmana ihtiyaç vardı. Kimse tembelliğini kabul etmezdi. Doktora da ihtiyaç duymazdı. Tembellik, tembellerin arzuladıkları şeydi. Tembellik mazeretle başlar, bahane ile yol alır, yalanla mükemmelleşirdi. Yalancılar tembel olurdu. Tembeller de yalancı!
j. Tembeller, her türlü rezaleti yaparlardı; eleştirirsen kızarlardı, boş tencere gibi gürültü yaparlardı. Tembeller utanmazlardı. Yüzleri de kızarmazdı. Zamanı israf ederler, görevlerini yapmazlar, işlerini de senin yapmanı beklerlerdi. Sonra haline şükretti; hiç olmazsa onlar gibi davranmıyordu. Tembellerin işi zor-kolaydı! Tembellikten kurtulmanı yolları vardı. Istemek gerekiyordu. İstediğinde çareler vardı.
k. İnsan herkese kendini kabul ettirebilirdi. Tembellere Kabul ettiremezdi. Tembeller, dünyaya müsbet gözlükten bakmazlardı. Menfi gözlüklerinden vazgeçmezlerdi. Olumsuzluk ruhlarına işlemişti. Tembeller iflah olmazdı. Hayattan bezgin bir halleri olurdu. Tembellik bir hastalık değildi. Tembellikten kurtulmak mümkündü. Bir uzmana ihtiyaç vardı. Kimse tembelliğini kabul etmezdi. Doktora da ihtiyaç duymazdı. Tembellik, tembellerin arzuladıkları şeydi. Tembellik mazeretle başlar, bahane ile yol alır, yalanla mükemmelleşirdi. Yalancılar tembel olurdu. Tembeller de yalancı!
TEMBELLİKTEN KURTULMAK!
l. İsteyen tembellikten kurtulabilirdi. Bunun yolları vardı. Önce tembelliği doğuran sebepleri bulmak gerekiyordu. Benim formülüm basitti. Bir şeyi arzu etmek gerekiyordu. Gerisi kolaydı. Tembellikten kurtulmayı arzu eden düşünür, düşünen algılar, algılayan planlar, planlayan uygular, planı samimiyetle uygulayan tembellikten kurtulurdu. İnsanın kendisini motive edecek bir yol bulması, gelecek günün planını önceden yapıp mutlaka kağıda yazması tembellikten kurtulmanın ilk iki şartı idi. Ne yapmak istiyor, nasıl yapmak istiyor, ne elde etmek istiyor, nasıl değerlendirmek istiyor?. Bu soruların cevapları tembelliğin zehiriydi. Tembelliği ve ruhunu öldürmek gerekiyordu. İlaç hazırdı! İlacı içecek yüreğe ihtiyaç vardı. Bu ilaç tedavi ederdi! Arzu önemliydi.
27. TEMBELLİĞİN ZEHİRİ!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder