10. ANKARAYI TERCİH ETTİM. ZONGULDAK İL’İNİ GÖZARDI ETTİM. ARZULARIMIN PEŞİNDE KOŞTUM.
a. Polis Muammerle aynı dönemde, aynı okulda eğitime başlamış, Ankara Topluma da beraber gelmiştik. Muammer kura çekmişti. Ankara soğuktu. Ankara'nın yüzü gergindi. Ankara zordu. Ankara zorluydu. Zor insanı zorlu yapardı.
b. Ben becayişle gelmiştim; Ankara’ya. 1977 seçimleri dolayısıyla eğitimi hızlı tamamlamış, polis kimliğini almış, derhal göreve başlamıştık.
c. Nuran Hanımla evlenme planlarımız vardı. O dönemde, Nuran Hanım Zonguldak’ta ailesiyle ikamet ediyordu. Ben Ankara yolcusuydum.
d. Zorguldak Toplum Polis Müdürlüğüne, Fatsa’da bulunduğum 1975-1976 yıllarında Emniyet Amiri olan, Tezcan ÖZKANLI atanmıştı.
e. Tezcan ÖZKANLI’yı Fatsa’dan tanırdım. Hukukum da vardı. Fatsa ‘’ GÜNEŞ’’ gazetesinde yazı yazardım. Fatsa’daki insanlar tanırdım.
f. Tezcan ÖZKANLI ile öğretmenler lokalinde oturur, sohbet ederdik. Sohbet konumuz, o günün olayları ve vatandaş ve hakları olurdu.
g. O günlerde, çocuğunuza kimlik cüzdanınızı bile torpille alırdınız. Şartlar öyleydi, algı öyleydi, memur-vatandaş ilişkisi garipti. Vatandaş hizmet edilen değil, hizmet alınan bir kimlikti!
h. Kemalettin ERÖGE Polis Okulundan mezun oldum. Kura’da Zonguldak Emniyet Müdürlüğü Toplum Şubesini çektim.
i. Tezcan ÖZKANLI Zonguldak Toplum Polis Müdürüydü. Nuran Hanım da ailesiyle bu şehirde oturuyordu.
j. Rahatlık battı! Tereddüt etmedim. Ankara’ya gitmeye karar verdim. Arzularımın peşinde koşuyordum!
k. Bu tür kura çekimlerinde, o dönemlerde ‘’Karşılıklı Yer Değiştirme’’ usulü vardı. Adına, becayiş, deniyordu. Karşılıklı iki kişi rıza gösterdiğinde işlem yapılırdı. Bir arkadaşla anlaştık, karşılıklı yer değiştirdik. Ben artık Ankara’ya yola koyuldum.
l. Tezcan ÖZKANLI’yı unuttum. Nuran Hanımdan kaçtım. Arzularımın peşine düştüm. Üniversite okuyacak, Arapça ve İngilizce öğrenecektim.
m. Zorluklara göğüs germek gerekiyordu. O da yetmezdi. Önce zorluklarla karşılaşmak gerekirdi. Zorluklarla karşılaşmayı göze alınca, gerisi teferuattı. Rahat rahatsızlık verirdi.
n. Ankara’nın havası soğuk, yüzü gergindi. Doğduğum Ordu’ya, büyüdüğüm Tokat’a, geliştiğim İstanbul’a benzemezdi. Ülkemizin vilayetlerinden hiç birine benzemezdi, Ankara.
o. Ankara ‘’ Payitaht ’’ yani Başkent. Devlet Reis ve erkanının oturduğu yer. Payitaht diyoruz ya; insan davranışlarına sızmıştı o duruş! Her şeyi ben yarattım, havası bulurdunuz, insanlarında. Özellikle devletin eteğine tutunmuş, istikbalini garanti gören insanlarında. Bürokrasinin özel beylerinin beylikleri vardı, Ankara'da. Özel Beyliklerinin şöhretleri yaygındı: iş görme odaları bile vardı.
p. O yüzden de bütün Türkiye, Ankara’ya taşınırdı. Hastanesi, okulu, tayini derken Ankara gündüz dolar, büyük çoğunlukla gece boşalırdı.
q. Ankara soğuktu. Ankara’nın yüzü gergindi. Ankara zordu. Ankara da imkansız değildi, zor oğlu zordu!
YARIN: 11. ZORLUKLAR İNSANI ZORLU KILAR. ZOR OLANI SEÇ VE ÇALIŞ. RAHATLIK TEMBELLİK GETİRİR.
a. Polis Muammerle aynı dönemde, aynı okulda eğitime başlamış, Ankara Topluma da beraber gelmiştik. Muammer kura çekmişti. Ankara soğuktu. Ankara'nın yüzü gergindi. Ankara zordu. Ankara zorluydu. Zor insanı zorlu yapardı.
b. Ben becayişle gelmiştim; Ankara’ya. 1977 seçimleri dolayısıyla eğitimi hızlı tamamlamış, polis kimliğini almış, derhal göreve başlamıştık.
c. Nuran Hanımla evlenme planlarımız vardı. O dönemde, Nuran Hanım Zonguldak’ta ailesiyle ikamet ediyordu. Ben Ankara yolcusuydum.
d. Zorguldak Toplum Polis Müdürlüğüne, Fatsa’da bulunduğum 1975-1976 yıllarında Emniyet Amiri olan, Tezcan ÖZKANLI atanmıştı.
e. Tezcan ÖZKANLI’yı Fatsa’dan tanırdım. Hukukum da vardı. Fatsa ‘’ GÜNEŞ’’ gazetesinde yazı yazardım. Fatsa’daki insanlar tanırdım.
f. Tezcan ÖZKANLI ile öğretmenler lokalinde oturur, sohbet ederdik. Sohbet konumuz, o günün olayları ve vatandaş ve hakları olurdu.
g. O günlerde, çocuğunuza kimlik cüzdanınızı bile torpille alırdınız. Şartlar öyleydi, algı öyleydi, memur-vatandaş ilişkisi garipti. Vatandaş hizmet edilen değil, hizmet alınan bir kimlikti!
h. Kemalettin ERÖGE Polis Okulundan mezun oldum. Kura’da Zonguldak Emniyet Müdürlüğü Toplum Şubesini çektim.
i. Tezcan ÖZKANLI Zonguldak Toplum Polis Müdürüydü. Nuran Hanım da ailesiyle bu şehirde oturuyordu.
j. Rahatlık battı! Tereddüt etmedim. Ankara’ya gitmeye karar verdim. Arzularımın peşinde koşuyordum!
k. Bu tür kura çekimlerinde, o dönemlerde ‘’Karşılıklı Yer Değiştirme’’ usulü vardı. Adına, becayiş, deniyordu. Karşılıklı iki kişi rıza gösterdiğinde işlem yapılırdı. Bir arkadaşla anlaştık, karşılıklı yer değiştirdik. Ben artık Ankara’ya yola koyuldum.
l. Tezcan ÖZKANLI’yı unuttum. Nuran Hanımdan kaçtım. Arzularımın peşine düştüm. Üniversite okuyacak, Arapça ve İngilizce öğrenecektim.
m. Zorluklara göğüs germek gerekiyordu. O da yetmezdi. Önce zorluklarla karşılaşmak gerekirdi. Zorluklarla karşılaşmayı göze alınca, gerisi teferuattı. Rahat rahatsızlık verirdi.
n. Ankara’nın havası soğuk, yüzü gergindi. Doğduğum Ordu’ya, büyüdüğüm Tokat’a, geliştiğim İstanbul’a benzemezdi. Ülkemizin vilayetlerinden hiç birine benzemezdi, Ankara.
o. Ankara ‘’ Payitaht ’’ yani Başkent. Devlet Reis ve erkanının oturduğu yer. Payitaht diyoruz ya; insan davranışlarına sızmıştı o duruş! Her şeyi ben yarattım, havası bulurdunuz, insanlarında. Özellikle devletin eteğine tutunmuş, istikbalini garanti gören insanlarında. Bürokrasinin özel beylerinin beylikleri vardı, Ankara'da. Özel Beyliklerinin şöhretleri yaygındı: iş görme odaları bile vardı.
p. O yüzden de bütün Türkiye, Ankara’ya taşınırdı. Hastanesi, okulu, tayini derken Ankara gündüz dolar, büyük çoğunlukla gece boşalırdı.
q. Ankara soğuktu. Ankara’nın yüzü gergindi. Ankara zordu. Ankara da imkansız değildi, zor oğlu zordu!
YARIN: 11. ZORLUKLAR İNSANI ZORLU KILAR. ZOR OLANI SEÇ VE ÇALIŞ. RAHATLIK TEMBELLİK GETİRİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder