18 Mart 2019 Pazartesi
NURAN HANIM...! BİR SÜRPRİZİM VAR....!
18 Mart 2017 ·
NURAN HANIM! BİR SÜRPRİZİM VAR.....!
1. 1978 yılında Ankara’da memur bir vatandaş iken evlendik Nuran Hanımla!
2. Evin mobilya ve iç donanım ihtiyacını elbette ailelerimiz karşıladı.
3. Demetevler’de bir ev tutup, hayatımıza devam etmeye başladık.
4. O yıllarda Ordu’nun Fatsa Kazası ve köylerinden fazlaca kimse yoktu, Ankara’da.
5. Hastane, okul, memur sınavları, askerlik ve gurbet vs. yolcularının çoğu otel yerine, sığınacak yuva ararlardı o dönemde, Ankara’da…
6. Uzak yakın akrabaların adresleri ve ev telefonları kayıtlar altına alınıp dikkat ve titizlikle muhafaza edilirdi. Ankara’ya seyahat eden hastane, memur sınavları, askerlik ve gurbet vs. yolcularının çoğu, önce hangi yakınının yanında kaç gece kalabileceğini, o tarihlerde misafir olmak istediği evin müsait olup olmadığını, ayrıca misafirlik süresi içinde misafir olmayı planladıkları Ankara’daki ev sahiplerinin yiyecek-içeçeklerine katkı sağlamak için neler hazırlamak gerektiğinin hesap kitaplarını, plan-programlarını yaparlardı.
7. Yolculuk başlamadan, et, süzme, ekmek, tavuk, fındık, patates, fasülye, hatta yumurta gibi nevalelerle yola koyulur, Ankara’ya varır, evlere yerleşirlerdi…
8. Bunlar yetmez, evde yabancı ve sığıntı gibi oturmamak da gerekirdi; ev temizliği, mutfak meşgaleleri ve çocuk bakımlarına kadar evde gereken işlere yardım ve liderlik etmek de gerekirdi…
9. Evlendikten bir yıl sonra aramıza ilk kızımız katıldı. Kızımızdan takribi 1 yıl sonra da ancak buzdolabı dahil oldu yuvamıza…
10. Zor yıllardı; ekonomisi zordu, sosyal çalkantılar fazlaydı, gittikçe kalabalıklaşan işsizler ordusu, gürültü koparan yığınlar haline getiriliyordu.
11. Yine de evlerde noksanlara, ihtiyaçlara rağmen huzur vardı. Kıt-kanaat geçiniyorlardı, insanlar.
12. Evlendikten 2 yıl sonra yine ailelerimizin ekonomik yardımına mazhar olmuştuk. Maaşımızdan da bir miktar katarak zar-zor bir buzdolabı alabilmiştik. İkinci kızımız dünyaya gülümsemeye başlamıştı. Misafirlerin sayısı gittikçe artıyordu. Artık çamaşır makinesi almanın zamanı gelmişti. Ancak o zaman alınan maaşlara kıyasla çamaşır makinesi satın almak mümkün değildi. Evin kira masrafların ağır olması, artan nüfusun ihtiyaçlarının da çoğalması bile bu arzuyu durduramazdı.
13. Nuran hanımın çamaşır makinesi arzusundan habersiz bir gün, ‘’ Sana bir sürprizim var!’’ demiştim.
14. Hemen sormuştu: Sürpriz ne?
15. Her evin ihtiyacı diye, cevap vermiştim.
16. Bu arada, sürprizimi sipariş etmiştim.
17. Aradan günler geçti. Nuran hanım yine sordu. Sürpriz ne?
18. Her evin ihtiyacı, her hanımın başının tacı! Diye cevap vermiştim.
19. Siparişin ikinci haftası dolmak üzere iken, Nuran Hanım yeniden sorunca…..
20. Kadınların en büyük yardımcısı, her evin ihtiyacı, her hanımın başının tacı! Dedim.
21. Aradan birkaç gün yine geçti. Ben, Nuran Hanım! Bir sürprizim var, demeye devam ettim. Nuran hanım heyecanlanmış meğer bu arada! Çamaşır makinesi hayalini inanca dönüştürmüş, kavuşacağı günlerin, saatlerin, dakikaların gelmesini sabırla ve sabırsızlıkla beklemeye koyulmuş…!!!!!!!
22. Nihayet siparişini verdiğim sürprizim ellerimde bin bir meşakkat içinde memur servis otobüsten indim.
23. Servisin saat ve yanaşacağı yeri bilen Nuran hanım da pencereden sürprizin ne olduğunu görmek için bekliyor! Elimde sürprizimle otobüsten inişimi görünce, kaynar su başından aşağıya dökülüyor tabi.
24. Ben, tutku içinde, Nuran Hanımı sürprizimle heyecanlandırmak için, yolun kenarında bulunan evin merdivenlerini seri ve hızlı adımlarla tırmandığımda kapı açılmış beni buyur ediyordu, Nuran Hanım.
25. İçindeki burukluğu hissettirmemiş, ben de hissetmemiştim. Mutfağa kadar sürprizime el sürdürmeden taşıdım. Tam da mutfağın orta yerine koydum, özenle sipariş verdiğim ‘’ Ağaç Yer Sofra’’sını!
26. Nuran hanım, bu sürprizi anlatmayı çok sever. Müsait bir ortam bulunca da anlatır. Şimdi ben ön aldım!
27. Sürprizin adı olmaz, sürpriz sürprizdir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder